valla ben de yoğunum ve bu yüzden kimseyi arayıp soramıyorum. bulduğum boş vakti evde dinlenerek ya da eşimle birlikte geçirmek istiyorum. dışarı çıkıp bişeyler yapacaksam da ilk önceliğim eşimle beraber çıkmak. bu yüzden de çakışan programları direkt sallıyorum. bu götlük mü, yoksa başka bişey mi bilemem. ben bu şekilde bekıyorum hayata.
ha arkadaşlarla hiç mi takılmıyorum? takılmaya çalışıyorum elimden geldiğince ama çok olamıyor o da. sitem ediyorlar, trip atıyorlar, tepki koyuyorlar, konuşmuyorlar falan. ama benim durumumu anlamıyorlarsa açıkçası çok da umurumda olmuyor bu tepkileri. onları sevmiyor değilim, yanlarındayken de çok eğlenirim, onları da eğlendiririm yeri geldiğinde. ama onlarla görüşmekten başka yapmak istediğim daha başka ve bana daha önemli gelen şeyler varsa açık açık da söylüyorum yüzlerine (anlamayanlara bazen bahane uydurmam gerekiyor, o ayrı).
onun dışında biraz da belki karakterle alakalıdır. ben pek insanları aramayı sevmem, asosyal değilim ama insanlar beni aradığında kendimi bazen zorlanmış hissediyorum. "sen de hiç aramıyorsun lan" diyenlere bazen "ulan ben anamı aramıyorum bayramda seyranda bile" diyesim geliyor ama anlamayacaklarından söyleme gereği duymuyorum.
fonofobi var galiba bende.
demem o ki; herşey lisedeki gibi kalmıyor miirim. okul sonrası kafelere, haftasonları gece bilmemkaçlara kadar gezmelere her istediğinde çıkamıyor insan.